0224 221 72 00

Randevu ve bilgi için.

İnsan İnsanın Aynasıdır !

Özlü sözler, Bilgelerce Özden söylenmiş hayata dair doğru tespitlerdir. Binlercesi internette aforizma olarak dolaşıyor. Mevlâna, Yunus, Hacı Bektaş, Konfüçyüs, Sokrates ve daha nice Bilgelerin; gizem ve sır yüklü, zenginlik saçan davetkâr sözleridir Özlü sözler. Sözdeki Özü anlayıp uygulayanların yolu aydınlanır, hayatı güzelleşir. Söyleyecek ya da yazacak anlamlı bir söz bulamayanlar, sosyal medyada Bilgelerin Özlü sözlerini yazıyor. İyi de ediyorlar, çünkü “İnsan insanın aynasıdır” sözü de amacını ve anlamını buluyor böylece.

Sözün aslı, “İnsan insanın aynasıdır, aynaya bak gör hâlini” şeklindedir. “Ne ararsan kendinde ara” yazısı, aynada traş olurken zihnimize dolanmış ve bir blog yazısı olmuştu. Bu yazının sonunda da, aynalı söz gündeme gelmişti. Anlaşılan o ki, yazılarımızda bol bol Özlü sözlere yer verecek ve anlamlarını yaşama geçirmeye çalışacağız. Değil mi ya, yazmak ya da söylemek yetmez, bu sözleri kendimiz yaşamalıyız ki gerçek amacına ulaşsınlar. Yoksa kuru ve boş lâf olur, adına da aforizma denir. Söz başka, lâf başkadır.

İnsan insanın aynasıdır, aynaya bak gör hâlini” sözünden Ben çok yararlanırım. İnsanın kendini bulması, bilmesi ve tanımasında harika bir yöntemdir. Bu blogu açmamda bile bu söz etkili oldu. Nasıl mı? Yaşadığım bir örnekle size aynalık yapmaya çalışayım.

Sevgili dostum Süleyman Diyaroğlu ile bir akşam aile yemeğinde evde sohbet ederken, konu kitap yazarlığı ve kitap satışlarına geldi. İkimizin de kitapları var. Hatta o kendi yayınevini kurdu, çünkü 16 kitabı var. Ama kitaplarımız Gönlümüzdeki sayılara ulaşmadı henüz. O çok iddialı konuşmaz. Nasip ve kısmet meselesi der geçer. Oysa Ben biraz iddialı ve hedef odaklıyımdır. Çünkü Akıl ve Zihin konuları uzmanlık alanım, bu iki yeti de hedefli olmayı ister. Milyonları çekinmeden telaffuz ederim. O da hem güler, hem de bunun nasıl olacağını merak eder.

Bizce çok da ipe sapa gelmez, pek karın doyurmaz bazı kitaplar yüzbinler satıyor. Hele de yurt dışında 10-15 milyon satmış kitapları düşününce daha da bir efkârlanırız. İşin sırrını henüz çözemedik, ama Benim bu konuda bazı hipotezlerim var. İşe yaradığında, milyon adet satan kitaplarımız olacak inşallah. Bestseller bir yazar olmak güzel bir hayal. Aslında önemli olan; çok okunan ve içeriğine güvenilir bir yazar olmak, faydalı eserler bırakabilmektir.

Şimdi gelelim aynalık meselesine. Kitapların çok satmasında bir kısmı elimizde olan, bir kısmı elimizde olmayan birçok faktör var. Elimizde olanlar nedir derken, başladım sıralamaya: İnteraktif bir site yapmak, sosyal medyada aktif olmak, blog yazarı olmak, forum açmak, akıllı cep telefonunu ve interneti 15’lik gençler gibi kullanmak, kitapları e-kitap yapmak… Bazı kitapları İngilizceye çevirterek yurtdışı kitap fuarlarında tanıtmak, dünyaya pazarlamak gibi… sözler sarf ettim. “Bunlar sende var mı Süleyman” diye sordum. Yok olduğunu zaten biliyordum. Sevgili dostum şaşırdı kaldı. İşte o şaşkınlık hâli benim için tam bir ayna oldu.

O anda kendi hâlimi gördüm dostumun yüz ifadesinde. “Aynaya bak gör hâlini oğlum Yalçın” dedim. Bu da yetmedi, “Ağzından çıkanı kulağın duysun” sözü dank etti kafama. Duydum sözün Özünü.

Karşındakine söylüyorsun da bire gafil, senin hâlin nicedir? Yok aslında birbirimizden farkımız, çünkü 55 kuşağıyız. İnternet kullanmazsın, akıllı cep telefonu kullanmazsın, blog yazmazsın, forum açmazsın, sosyal medyada yoksun, kendini tanıtmazsın, sosyal paylaşım ağın yok… Eeee, nasıl olacak milyon adet kitap satmak?

Aynada kendi hâlimi gördüm de, sonrası ne mi oldu? Merak ettiniz değil mi? Merak ettiğinizi nereden bildim dersiniz? İnsan insanın aynasıdır, siz bu satırları okurken sizi hayal ettim ve merak ettiğinizi gördüm. Çünkü sonrasını Ben de merak ettim.

Bu diyalog, 24 Ocak 2015 Cumartesi akşam yemeğinde yaşandı. Ben ilk blog yazımı 26 Ocak Pazartesi günü yazdım. Dostumu 27 Ocak Salı günü, bu işlerden çok iyi anlayan çok güvendiğim bir dostumla tanıştırdım. Üçümüz birlikte Benim ofisimde konuyu etüt ettik. İkimiz de kolları sıvayıp başladık. Bizi izlemeye devam edin. Size de Koçluk yaparız artık. İşimiz de bu zaten, kişileri hayallerine kavuşturmak. Önce kendimizden başladık, yol haritamızı çizdik.

Kimi eleştirirsek, aynadakinin (karşımızdaki kişide eleştirdiğimiz bu hâlin) kabul edemediğimiz kendi hâlimiz olduğunu bilelim. “Ne ararsan kendinde ara” sözü de bunu destekler. Etrafımız insan aynalarıyla dolu, ama tabii ki her ayna aynı kalitede ve özellikte değildir. Eğer kendimizi görmek niyetiyle bakarsak, yine de her aynada bir yönünüzü mutlaka görürüz. Aynalık çalışması konusu, kendimizi tanımada önemli ve yararlı bir yöntemdir…

Ağzından Çıkanı Kulağın Duysun” yazımızda görüşme dileğiyle, özden özünüze sonsuz selâm…

Yalçın Kireççi 27 Ocak 2015/ Salı