Cinsel tecavüz vakaları, sık sık çok farklı biçimlerde toplum gündemine geliyor. Ancak hiçbir olayda konunun özü irdelenmiyor, çözümü için ciddi ve sağlıklı girişimlerde bulunulmuyor.
Yapılan tek şey; faile öfke duymak, mağdura acımak, olayı kınamak, siyasi rant malzemesi olarak medyada kullanmak, faillerin en ağır biçimde cezalandırılması. “Karaman olayı” somut bir örnektir. Aslında bu, cinsel tecavüz olaylarının binde biri bile değil…
Faillere duyulan öfke ve nefretin boyutu daha da vahim bir durum. Küçük bir çocuğa tecavüz eden birini ortaya bıraksan, kuyruğa girer sırayla hiç utanmadan tecavüz ederler. Yaptıkları şeyin de bir tecavüz olduğunu ve de homoseksüel bir ilişki olduğunu hiç düşünmeden. Olaylar karşısında bu kadar Bilinçlerini kaybediyor insanlar.
Sonra da dönüp söyleniyorlar, “Bunu yapan insan olamaz”. Asmak lazım, boynunu kesmek lazım, hadım etmek lazım… Vallahi ellerine geçirseler taşla sopayla linç eder, diri diri yakarlar. “Özgecan olayı” somut bir örnektir.
“Arkadaş bu cinsel tecavüz neden oluyor, bunun insani bir yanı var mı, nerede bir yanlış yapılıyor ki bu işler oluyor” diye düşünen kaç kişi var merak ediyorum. Bu işin kaynağını bulup kurutmak ya da rehabilite etmek için, “Benim de çorbada bir tuzum olsun” diyen var mı arkadaş? Varsa, buyurun bu yazıyı okuyun, okutun. Proje üretin, üretilen projelere maddi manevi destek verin. Bu işi çözecek meslek grubunun bir üyesi olarak BEN varım ve hazırım.
Tecavüz sadece cinsellikle sınırlı değil. Dayak ve şiddet de bedene tecavüzdür. Hakaret etmek, aşağılamak, dışlamak da bir tecavüzdür. Ruhsal tecavüzdür. İzi, yarası ve etkisi yaşam boyu devam eder. Bütün tecavüz vakalarının kökeninde psikolojik sorunlar yatar.
TECAVÜZ; “başkasının hakkına el uzatma, saldırı, doğal sınırın ötesine geçme” demek. Tanımdan anlaşılacağı üzere, tecavüz sadece cinsellikle sınırlı değil. En büyük sıkıntı da tecavüz anlayışından kaynaklanıyor zaten. Kişilerin “özlük hakları”na o kadar tecavüz var ki, bunlar doğal ve normal sayılıyor. Aslında değil.
Çocukların; anne babalarından, kardeşlerinden, akrabalarından ve büyüklerinden gördüğü istismar ve tacizleri de tecavüz saysak; çoğunluğun birer tecavüzkâr olduğu ortaya çıkar.
Bu pencereden bakınca, bir tecavüz failine duyulan öfke ve nefreti anlamak daha kolay değil mi? Öfke ve nefretle yaklaşanlar, çocukluklarında bolca şiddet ve taciz gösterenlerdir. Bilinçaltlarında biriken öfke, bir anda ortaya çıkıveriyor.
Cinsel gelişimini tam ve doğru yaşamış kaç kişi var acaba, merak ediyorum. Cinsel sorun yaşamayan, cinsel merakı ve takıntısı olmayan kaç kişi var? Eşini aldatan, adına zamparalık, çapkınlık, erkeklik diyenler… Homoseksüel ya da dönme olarak tanımlananlar nasıl oluyor, bunlarla kimler ilişki kuruyor?
Bedenini teşhir etmeye bayılan kadınlar ve erkekler neyin nesi? Dünyada hızla yayılan porno akımı neden var? Cinsel ticaretin boyutu nerelerde? Kimlerin gizli çekim şantaj kasetleri arşivlerde pazarlık sırasını bekliyor? Fahişeliğin adı eskortluk olmuş. Bir gecelik ilişkinin adı ihtiyaç gidermek olmuş.
Bütün bunların kökeninde ne yatıyor acaba? Cinsel eğitimdeki yanlışlar, yetersizlikler, istismarlar, bir takım dini inanışlar. Bir erkeğe 4 kadın caiz inancı mesela.
Saf ve doğal bir içgüdü olan cinsellik, tabu (konuşulması yasak) sayıldığı sürece, her türlü sapıklık ve sapkınlık kaçınılmazdır! Konuşmak ise; bilgi ister, beceri ister ve yürek ister…
Yalçın Kireççi / 21 Nisan 2016