0224 221 72 00

Randevu ve bilgi için.

Duygularla Diyalog ve Dans

Duygularla diyalog ve dans nasıl olur? Vallahi henüz Ben de bilmiyorum, birazdan öğreniriz. Bizim yazılarımızın özelliği, bir konu başlığı bulup içini doldurmak tarzında olmasıdır. Duygularımıza güvendiğimiz için, bir şekilde içleri de kendiliğinden doluyor. İnsanın güven kaynağıdır Duygular

DUYGU; Özden/ Kalbten Zihne akan yönlendirici ve dönüştürücü enerjidir. İçinde yeterli bir güç ve bilgi taşır, anlık mesaj verir insana. İnsan Duygunun duyurduğu mesajı okuyarak yönünü belirler, bilgiyle yolunu bulur, enerjiyi de eyleme dönüştürür.

İşte bu mesaj okuma işi diyalog, bilgi ışığında yürümek de dans gibidir. Kiminle diyalog kurup, kiminle dans ediyoruz acaba? İşte bir sınav, işte bir soru. Hem bana, hem size…

DUYgu ve DUYmak… Duymak kulakla olacağına göre, “kulağı dört açmak” gerek… Sevinç duymak, acı duymak, zevk, öfke, endişe, korku duymak… Güven duymak, şüphe duymak… İlgi, alâka ve merak duymak…

Her duygu, mutlaka bir şey duyurur insana. Merhamet, sevgi, mutluluk, huzur, minnet, şükran, bolluk, bereket duyurur…

Kıskançlık, hırs, rekabet, kıtlık, açgözlülük, büyüklük, cimrilik, kibir, gurur duyurur…

Aklınıza gelen Duyguları bir de bu yönden düşünmeye başlayın şimdi. Şu an hangi Duyguyu hissediyorum, vücudumun hangi bölgesinde ya da noktasında yoğunlaşıyor, bu Duygu bana neyi duyuruyor, nasıl bir mesaj veriyor, neye dikkat çekiyor? Şu an hissettiğim Duyguyu doğru mu tanımlıyorum? Bu duygu ne yapmamı, nasıl davranmamı söylüyor? Eğer böyle davranırsam sonucu ne olur? Bu ve benzeri sorular sorarak düşünün.

Buradan anlaşılıyor ki, Duygular Düşüncelerden önce gelir. Zihnin Fabrika Ayarları böyledir. Ama biz çoğunlukla Düşünce Duygudan önce gelir diye öğrendik, fabrika ayarımız değişti. Onun için de, Duyguyla diyalog kurmayı ve dans etmeyi unuttuk.

Duygular bize mesajını ne aracılığıyla anlatır? Beden aracılığıyla anlatır. Buna da “Beden Dili” denir zaten. Bedeni okumak Duyguları okumaktır. Kalb Zihinle diyalog kurar, Zihin bedenle dans eder. Bu sürece de akış deriz, akışta olmak önemlidir…

Kişinin Öz be Öz Duygularıyla diyalog kurarak dans etmesi, EMPATİ denen olgudur. Bu bilgiyi de tam şu anda diyalog halindeyken duydum. Biraz açmak gerekecek.

EMPATİ, “EŞ DUYUM” demek. nedir? Özümüz, Ruhumuz bizim eşimizdir. Biz kimiz? Bilinciz. Bilincim Özümle diyaloga geçince, anlık verilen taze bilgiyi duymaya başlıyor. Mesajı dinlemeye ve anlamaya başlıyorum.

DUYUM’un içinde; duy var, duyu var, uyum var. Bu duyu, “altıncı his” denen duyudur. Bir adı da sezgidir bunun. Taşlar yerine oturmaya başladı, süper akıyor bilgiler…

Empati Yeteneği bebeklikte çok yüksektir. Bebekler insanların Duygularını anında algılar ve tepki verir. Duygu ve sezgilerinde hiç yanılmazlar. Düşünmeye başladıkça, empati yeteneği azalmaya başlar. Fakat yeniden canlanması mümkündür.

Empatiyle ilgili son bir şey daha söyleyerek geçelim. Kendine empati duymayan, başkasına duyamaz. Kendi Duygusunu okuyamayan, kendi beden dilini anlamayan, başkasını okuyup anlayamaz.

Dünya bir imtihan yeridir” denir. İmtihan ne hakkındadır? Duygular hakkındadır. İnsan Duygularıyla imtihan olur. Nefsine hâkim olmak; duygularına hâkim olmak, onları yönetebilmektir.

Duygularla diyaloga devam edeceğiz…

Yalçın Kireççi / 22 Nisan 2016