0224 221 72 00

Randevu ve bilgi için.

Cinsel Eğitimin Önemi

CİNsel sözünden CİN görmüş gibi ürkenlerin olduğu bir yerde Cinsel Eğitimden bahsedeceğiz. Konuyu ele alma nedenimiz, cinsel tecavüz olaylarıdır. Amacımız, çözüm üretimine katkı sağlamaktır.

Cinsellik ya da seks; insanoğlunun olgunlaşma sınavıdır, ama bundan haberi yoktur. Adem ve Havva ile başlar hikâye. İki cins/ seks, iki tarafı vardır yaratımın. Erkek ve Kadın, Rahman ve Rahim… Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlar yaşam.

Dünyaya cinselliğin bir ürünü olarak geliriz. Bu çok doğal bir olgu iken; sorun, problem, hastalık, kavga, cinayet, sapıklık konusu haline getirilmiştir. Rızasız bahçeden gül derilmez iken, ırza tecavüz eder olmuştur insanoğlu. Sözün gelişi İnsanoğlu diyoruz, ama bir kısmı hayvandan beter.

Cinsel eğitim, bebeklikte başlayıp ergenliğe kadar devam eden bir süreç. Amaç, dünyaya getirilen her “Bebek Varlığın” kendi bedeni hakkında bilinçlenmesini sağlamaktır. Akıl baliğ olana kadar onu yanlışlardan ve kötülüklerden korumaktır. Zamanı geldikçe onu doğru bilgilendirmek ve bilinçlendirmektir. Bu insani bir sorumluluk ve görevdir. Cinsel eğitimin Özü bu, gerisi teferruattır. İşin Özü sağlanıyorsa, teferruatta boğulmaya gerek yok.

Hal böyle iken, sorumlular sorumsuzluk sergiliyor. Korumak bir yana, çocuğu kendisi istismar ediyor. İSTİSMAR; iyi niyeti kötüye kullanmak, kandırmak, aldatmak, sömürmek demektir. İstismar sadece cinsellikle sınırlı değil, her türlüsü var. Ekonomik, ruhsal, zihinsel, duygusal istismar… Emek ve zekâ da istismar ediliyor.

Çocuğun rızası dışında onu bir şeylere aracı etmek, onu kandırmak da istismardır. Örneğin çalışmaya, dilenmeye, hırsızlığa, fuhuşa, madde kullanmaya ve satmaya zorlamak gibi… Böyle düşünüldüğünde, çocuk istismarı toplumsal bir yaradır. Cinsel istismar buzdağının görünen ucudur.

Bu nedenle istismar deyip, tecavüz deyip geçmemek gerek. Kavramların içeriği ve Özü açılmadan, o kavramla ilgili sorunlar çözümlenemez. Çözüm ilkemiz bu olmalıdır.

Cinsel eğitim, çocuk tam bilinçlenene kadar devam eder. Bu eğitimde çocuk, bedenin kutsallığını ve Öz değerini öğrenir. Onu kendisi de kötüye kullanmaz, başkasına da kullandırmaz. Cinsellik bir araç olmaktan çıkar. Kafasını meşgul etmez. Kendi bedenini olduğu haliyle kabul eder, bedeniyle barışık olur. Cinsiyet değiştirmeye kalkmaz ya da hemcinsine ilgi duymaz. Cinsiyeti, ideallerini gerçekleştirmeye engel olmaz.

Bunu yapabilmenin yolu; çekinmeden, önyargısız, açık ve düzenli iletişimdir. Çok doğal ve kolay bir süreçtir aslında. Çünkü cinsellikle ilgili her şey doğaldır, adım adım yaşanır. Memelerin büyümeye başlaması, kıllanmalar, ses değişimi, adet görmeye ve boşalmaya başlama. Cinsiyet hormonlarının salgılanmasıyla karşı cinse ilgi duymak, platonik âşık olmalar. Beğenme beğenilme arzusu gibi…

Çocuk bu süreci ailesiyle rahat rahat konuşabilmelidir. Korkutma, tehdit, ayıplama ve yasaklamalar ters teper. Çocuğun cinsel gelişimi sekteye uğrar. Bunun sonucunda evlilikte cinsel problemler olması sürpriz değildir.

Bunun anlamı, sağlıklı bir cinsel gelişim olmazsa, evlilikte sorunlar kaçınılmazdır. Neden bu kadar geçimsiz ve mutsuz evlilik var? Neden bu kadar boşanma ve aldatma var? Cevaplar, cinsel gelişim sürecinde ve cinsel eğitimde aranmalıdır.

Kısaca ve özetle; mutlu evliliğin temeli, sağlıklı bir cinsel eğitim sürecinden geçmektedir…

Yalçın Kireççi / 25 Nisan 2016